En İleri Demokrasi



Aslında belki demediğimiz, belki de hiç denemeye bile yeltenmediğimiz, cesaret edemediğimiz, korktuğumuz, ürktüğümüz fikirlerimiz bizi içimizdeki bize kavuşturan şeylerdi.
Hep denir ya, fikirleri insanı diğer canlılardan ayıran en belirgin farktır. Size şunu sormak istiyorum sayın okur. İnsan neden sürekli diğer canlılardan ayrılma çabası içerisinde ? Sürekli ötekileştirme neden ? Hepimiz aslında biriz, biziz. Eğer diğer canlı diye nitelendirdiğimiz türler konuşabilseydi şayet. Eminim onlar biz farklıyız demezlerdi. Fikir demişken, fikir sadece insan beyni ile oluşan bir olgu mu ?

Günümüz demokrasisi fikir ayrılıklarını yadırgamadan, ortak fikirlerin amaçlar doğrultusunda ilerliyor. Yani küçük şirin bir hesap yapacak olursak; on kişi varsa yedisi bir ortak karar verdiği zaman o doğru kabul ediliyor. Kalan üç kişinin üçü de belki ayrı ayrı şeyler düşünüyor ama önemi yok. Yedi kişi çok, yedi kişi doğru. Hem iç dünyaları bambaşka olan iki kişi nasıl olur aynı şeyleri düşünür ? Nasıl aynı fikirleri savunur ?
Öyleyse günümüz demokrasisi bütün yaşanmışlığı, geçmişi silip atan aslında hepimizi fikirsizleştiren, tekdüzeleştiren bir yapıda.

Peki bu ne kadar gider ? İnsan asıl düşüncelerini daha nereye kadar saklar, nereye kadar içinde tutar ? Bu insanların bağıra bağıra devam eden sessizlikleri ne kadar daha devam eder, bilinmez…