Bahar Gelirken




Balkon kapısının tıkırtıları geliyor, anlıyorum ki sabah olmuş. Yeşil ve Şevket şiddetlerini arttırıyorlar. Tırnakları camda yer etmiş olan daha önceki çizikleri delmek üzere artık. Koltuktan kalkıyor ve tam karşımda bulunan yüksekçe balkon kapısını açıyorum. Kapıyı açmamla beraber bahar ciğerlerime doluyor. Bugün baharın ilk günü diyor kuşlar. Her şey beni heyecanlandırıyor. Mutfağa geliyorum. Su ısıtıyorum biraz kahve için. Kahve suyu ısınırken mutfak balkonundaki çiçeklere su veriyorum. Anlıyorum ki üzülmüş ve özlemişler. Suyu hissedince kelebekler kadar şen oluyorlar.

Kahvemi hazırladıktan sonra salona yöneliyorum. Balkon kapısına yaklaştıkça bahar vuruyor yüzüme. Baharı yaşıyorum günün ilk ışıklarında. Balkonun köşesinde yalnızlığa itilmiş iskemle bekliyor beni. Usulca oturuyorum elimde kahvemle.

Martıların yarışı erken başlamış bugün. Şampiyon yüzücüler gibi avlanıyorlar, simide tav olanları saymazsak. İlk vapur geliyor, yanaşıyor iskeleye. Mutsuz insanlar ellerinde çantaları, yüksek gökdelenlere taksitlerini ödemek için çalışmaya gidiyorlar. Vapurun samimiyeti kucaklıyor onları. Kimisi simit atıyor martılara kimisi sigara içiyor çayın yanında.

Bizim sokağın hınzırları yavaş yavaş hareketlenmeye başlıyor. Apartman kapısının önündeki kuru mamalara pati atıyorlar. Adeta balık arıyorlar mamanın altında. Aradıklarını bulamayınca kuru mamaya kalıyorlar. Kahvem biraz soğuyor, tam içilmelik kıvama geliyor. Güneş giderek yükselirken gölgeler küçülüyor. Gölgeler küçüldükçe insanlar çoğalıyor. Kalabalıklar daha mutsuz ve sinirli bir hale geliyor. Ben kahvemi yudumluyorum hızlanıyor hayat. Bizim semtte böyle geliyor bahar. Ben kahvemi yudumluyorum geliyor bahar.