Biri dediği zaman
hemen peşine diyemiyorum, seni seviyorum.
Sanki sırf karşı
taraf dediği için diyormuşum gibi hissediyorum, diyemiyorum.
Aşk birine karşı
yaşanmaz, aşk için aşık olunur.
Mesele şahıs değil
aşkın kendisidir, aşık olma halidir.
Biz hep aşklar
biterken karşı tarafı suçlarız ama mesele aşktır.
Aşk şekil değiştirir,
yer değiştirir ve durum değiştirir.
Aşk dediğimiz şey
kadının adama, adamın kadına karşı olan hissiyatı değildir.
İnsan, nesne veya
durum.
Hepsine aşk, hepsiyle
aşk.
Kör olmak gibi
diyebiliriz mesela.
Sadece biz yaşarız,
biz biliriz.
Anlatacaklarımız
sınırlıdır.
Görmüyorum dersin
ilerisi yoktur.
Aşk varsa eğer insan
sadece aşık olduğunu söyleyebilir.
Detayına giremez,
tarifini veremez.
Yazamaz insan aşkı.
En zorudur
yazmaların.
En bilmediği şeydir
insanın.
Çok yakın gibi
görünen ama en uzak olandır aşk.
İki yaşındaki bir
çocuğun oyuncak arabasıyla arasındakidir bazen aşk.
Bir anneannenin
torunu ile arasındakidir.
Ya da kalemin silgiye
muhtaçlığıdır.
Yağmurun toprağa
kavuşmasıdır.
Aşkı bekleyemez
insan.
Çünkü gelişi değil
gidişi belli olur başka diyara.
Aşk bitmez, yer
değiştirir.
‘’Kaç aşk var ki biri
eskisi olsun ?
Kaç aşk var ki biri eskimiş olsun ?’’
Kaç aşk var ki biri eskimiş olsun ?’’