Çok iyi bi’ hayat seçmedin ne yazık ki 52 yaşındaki Mert’e. Şimdi alsam seni karşıma, anlatsam, ama değmezsin biliyor musun? Nereye kadar Mert desem? “Gittiği yere kadar” dersin. “Gittiği yerdeyim” desem, “o senin yolun” dersin değil mi? Hep cevabın vardır zaten. Hep yolun vardır! Hep içinde yol, dilinde gitmek be Mert! Hiç iyi bakmadın ama bize bilesin. Hoş ben de 65 yaşındaki Mert’e hiç iyi bakmıyorum. Hatta tahminen 65 yaşında bi’ Mert hiç var olmayabilir de. Neyse senin dediğin gibi, bu o Mert’in sorunu.
Hala yalnızım ama biliyor musun? Biraz biraz zorlaşmaya başladı artık yalnızlık ne yalan söyleyeyim. Terk ettiğin şehirlere, dostlara, eşlere yenilerini de eklemeyi ihmal etmedim ama. Bi’ evim olmadı. Bir sürü evde yaşadım ama. İş konusunda da para kazandık işte yaşayacak kadar. “Yaşamak denirse işte” senin deyiminle. Sigarayı da hala bırakamadığım gibi birayı daha çok seviyorum. Zaten senle ortak noktalarımızı bunlar oluşturuyor sadece. Yalnızlık, biraz bira, çokça sigara. Saçlarıma iyi bakmışsın ama teşekkür ederim. Hala uzunlar. Boyum da biraz kısaldı. Hemen hemen hemzemin işte tahmin edebileceğin gibi. Hala da mektup yazamıyoruz, farkındasındır. Zaten okuyunca da sallamayacaksın ondan biraz belki de. Hayat senin bildiğin gibi sonuçta!
Ama iyi haberlerim de var sana. Motoru aldık Kekeeeee! Tertemiz gidiyor ya la. Otoban faresi yeminle. Tam bir klasik. Arabalar da uçmuyor hala oğlum yolları onlarla paylaşıyoruz. Ama bağcıkları kendi bağlanan ayakkabıyı buldular. Çok havalı lan. Vuf vuf sesler falan çıkarıyor görsen nasıl güzel! Karşıyaka da Süper Lig şampiyonu oldu, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final falan oynadı. Şaka lan! Sevinme hemen. Yaban çakalı seni. Hala aynı Karşıyaka. Kanseryaka yani. Hiç köşk de kalmadı Karşıyaka’da. Çirkin çirkin binalarla doldu hep her yer.
Neyse goygoya düştük yine.
Diyeceğim şu ki!
Sen çok fırsat teptin Mert, bana hiç fırsat sunulmadı. Sen yalnızlığı seçtin, ben yalnız kaldım. Sen şimdiki zamanı yaşadın, ben geçmiş zamanda sıkışıp kaldım. Gelecek zamanım yok. Şimdiki Zaman’a daha çok var. İyi bak bana Mert. Senin kendine iyi bakman ne yazık ki benim sorunum. Neyse Mert. “Hayat senin bildiğin gibi” işte. Eküriye selam söyle. Çok özledim hepsini.
Hala yalnızım ama biliyor musun? Biraz biraz zorlaşmaya başladı artık yalnızlık ne yalan söyleyeyim. Terk ettiğin şehirlere, dostlara, eşlere yenilerini de eklemeyi ihmal etmedim ama. Bi’ evim olmadı. Bir sürü evde yaşadım ama. İş konusunda da para kazandık işte yaşayacak kadar. “Yaşamak denirse işte” senin deyiminle. Sigarayı da hala bırakamadığım gibi birayı daha çok seviyorum. Zaten senle ortak noktalarımızı bunlar oluşturuyor sadece. Yalnızlık, biraz bira, çokça sigara. Saçlarıma iyi bakmışsın ama teşekkür ederim. Hala uzunlar. Boyum da biraz kısaldı. Hemen hemen hemzemin işte tahmin edebileceğin gibi. Hala da mektup yazamıyoruz, farkındasındır. Zaten okuyunca da sallamayacaksın ondan biraz belki de. Hayat senin bildiğin gibi sonuçta!
Ama iyi haberlerim de var sana. Motoru aldık Kekeeeee! Tertemiz gidiyor ya la. Otoban faresi yeminle. Tam bir klasik. Arabalar da uçmuyor hala oğlum yolları onlarla paylaşıyoruz. Ama bağcıkları kendi bağlanan ayakkabıyı buldular. Çok havalı lan. Vuf vuf sesler falan çıkarıyor görsen nasıl güzel! Karşıyaka da Süper Lig şampiyonu oldu, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final falan oynadı. Şaka lan! Sevinme hemen. Yaban çakalı seni. Hala aynı Karşıyaka. Kanseryaka yani. Hiç köşk de kalmadı Karşıyaka’da. Çirkin çirkin binalarla doldu hep her yer.
Neyse goygoya düştük yine.
Diyeceğim şu ki!
Sen çok fırsat teptin Mert, bana hiç fırsat sunulmadı. Sen yalnızlığı seçtin, ben yalnız kaldım. Sen şimdiki zamanı yaşadın, ben geçmiş zamanda sıkışıp kaldım. Gelecek zamanım yok. Şimdiki Zaman’a daha çok var. İyi bak bana Mert. Senin kendine iyi bakman ne yazık ki benim sorunum. Neyse Mert. “Hayat senin bildiğin gibi” işte. Eküriye selam söyle. Çok özledim hepsini.