Kurban edilmeyi bekliyorduk,
Kendi sınırlarımızca.
Bir ev vardı.
Pencereleri yeşile bakardı.
İçinde iyi adamlar yaşardı.
İzmir’de bir şey vardı .
Beni yaşıyordu,
Sanki tanıyordu.
Her gelişimde ayrı karşılıyordu.
Kucaklıyordu beni.
Sıcak fakat içten olmayan gülümsemesiyle.
Şair, ressamı yazarken,
Ressam, fotoğrafçıyı çiziyordu.
Ve fotoğrafçı şairi çekiyordu.
Sıcacık sobanın önünde kaybediyorlardı.
İyi adamlardı.
Hepimiz susmuştuk, müzik konuşmuştu.
Biz hepimiz öyle susmuştuk ki,
O kadar müzik konuşmuştu.
İzmir ıslanmış bir sigara gibiydi o gün.
Yağmurdan en ücra sokaklarına kadar ıslanmıştı.
Bulutların arkasından güneşi,
Biraz yakalıyorduk.
Biraz biraz.
Olsundu.
İzmir ıslansa da içilirdi.
Ah güneş,
Bir sen iyi gelebilirdin bana.
Durmadın, vurdun üzerime.