Denize Doğru



Denize Doğru.
Bostanlı, Ağustos 2014.


"Sert bir rüzgar var yazları kurak coğrafyada, ağzımda her zamanki sigara, kulaklarımda "bazı yalanlar", ne iyi ne kötü bir bank, her hangi bir günün sonuna doğmuş günün batışı, dalgaların; çekici sesi. Elimdekiler sadece bunlardan ibaret, mutlu olmaya yetmez ki."

Bisikletini denize doğru sürerken aklında sadece bunlar vardı adamın.
Tek atımlık kurşunu; yalnızlığı.

"Hepiniz" diyordu, "hepiniz lan! Mutlu olun, ben sırtlarım dünyanın bütün acılarını, baş edebilirim, ama siz mutlu olun."
Acıtmıyordu hiçbir şey canını, acılarından beslenilmesine ses çıkarmıyordu. O kadar alışmıştı ki kaybetmeye hiçbir şeyin eksikliğini hissetmiyordu. Ne bir dost, ne bir aşk. 

Tutunamayanlardandı hayata.

Yalın ayak yalnız bir adam.

Gözleriyse bir  o kadar mavi. Bakan insanın gözleri yeşil olacak kadar. Okyanus kadar sonsuz ve duru. Mat mavi. Mutsuz mavi.

Kumdan bir kaleydi adam, denize aşık. Her dalgada biraz daha erirken, her dalgada aşkına kavuşuyordu. 

Ölüme.

Gözleri ölüm kadar maviydi. 

Mat mavi.

Mutsuz mavi.

Ölüm kadar.

Rüya gibi...