Yağmur



Yağmur Güncesi
Alaybey, 2014


Adı "Umut" olacak kadar maviydi kadının gözleri. Bakamıyordu adam, kadının o kocaman maviliklerine bu sebepten. Korkuyordu. Kadın güldüğünde bulutlar dağılır gibi bir şey oluyordu, adam yağmuru seviyordu sevmesine de kadının gülüşüne eş değer değildi bu sevgi. Karanlıktan hatta yağmurdan bile daha fazla seviyordu kadını. Upuzun siyah saçları yağıyordu geceye yağmur taneleri yerine karanlık kokulu. Aşk zaten gecenin gündüze sessiz geçişi değil midir? Acısız, huzurlu. Nasıl sevsindi artık karanlığı adam. Aşklıydı, sessiz değildi gecesi.

Kadını sevmeden önce aşkla aldatılmıştı adam, geçmiş zamanın esaretine boyun eğmişti. Bugünü de yarını da dünüydü. Masalsızdı adam. Kalbinin olması gerektiği yerde taş parçası vardı adamın. "Olmasaydım da olurmuş gibi" geliyordu adama, Ama Umut vardı artık. Olmasaydı kadın olmazmış gibi, sanki şimdi olabilcekmiş gibi geliyordu. Yağmur artık bir şeyler anlatıyordu, teselli buluyordu sesinde, şarkı başlatıyordu içinde adamın.

"Her şey olur her şey büyür" ya "aşk" da büyüyordu yaramaz bi' çocuk gibi aralarında. "Her şey geçer hayat kalır" ya aşkları hayatları olmuştu.

Hayatta kaldılar.
Aşık kaldılar.
Sonsuza uzandı elleri.
Ruhları.