İkarus




Bir uçurumun kenarındayız. Fark edilmeyecek kadar “yokuz” da aslında o sırada. Sonsuz son sigaralar içiyoruz rüzgarla birlikte. Dalga sesleri, rüzgar uğultusu varlığını bastırıyor. Hiçbir şey yok kendini hatırlatacak.

Tak hadi kanatları İkarus!

Balmumundan kanatlarla özgürlük aramaya benziyor bizimkisi. Tam özgürüz dediğimiz anda güneş yakıyor kanatlarımızı ve bum. Ege Denizi'nin dibindeyiz. Sonrası derinlik sarhoşluğu. Yaşadığımız hayal hayatlar.

Güneş yakmasın diye alçaktan uçuyoruz sonra kaldığımız yerden. Denizin nemi ıslatıyor bu kez kollarımızdaki kaz tüylerini ve bum. Ege Denizi'nin dibindeyiz. Sonrası derinlik sarhoşluğu. Vurgun. Ege'nin öldüğü denizde ölmeyi sevdik demek ki. ( Kimsesizlikten Kardeşler’e selam olsun! )

Duruyoruz bu sefer. Uçmaya bile halimiz kalmamış. Sonsuz bir sigara daha içiyorsun kenarında uçurumun.

Çıkar şu lanet kanatları İkarus!

Atıyorsun kanatlarını Ege Denizi’nin dibine ve bum. Hayat sarhoşluğu. Dönüyorsun hayal hayatına. Fark edilmeyecek kadar saklanıyorsun hayatın içinde. Hayalinde.

Bu yazı kadar eksik hayatına.